--- Hello everyone!!! I hope you’re all doing well, or at least trying to be. I’m… alright, I suppose. At least I’m trying to be. I’ve got this persistent ringing in my ears and have no idea how to get rid of it. It’s keeping me up at night now, but all I can do is wait for my appointment. Anyway, today Pravesh showed me a couple of mods on Luanti. When I say “a couple,” I mean two – the ones he personally liked: *Aephorus* and *SimplePixel*. There were things I loved in both, and a few that left me scratching my head. I thought I’d share them with you.  --- The first pack we tried was *Aephorus*. Overall, I liked it – except for one thing. The look of unstripped Oak Trees… I honestly can’t explain how surprised I was.  --- ---  --- You know how I always pay extra attention to colour matching when building my treehouse? Well, coming across a pack like this was a bit… jarring. You can see what I mean above. Aside from that, I really enjoyed this one. The bookshelves and the library/enchantment area looked fantastic – and the Stone Bricks in the castle were just gorgeous. Then Pravesh told me to “check myself out.” I was puzzled (nothing had changed on my side), but he had turned into a full-on Italian uncle 😂. Vest and shorts included. It made me laugh so much – and, I have to admit, I found it rather endearing. Apart from his moustache-and-beard situation, there wasn’t much to complain about 😂. Still, even after all the laughter and exploring, I couldn’t get over how strange my treehouse looked. Why did Oak have to be that grey? And, perhaps worse, the tools… Why do they look like that? I loved everything else, but those were a hard no for me.  --- ---  --- ---  --- The second pack, *SimplePixel*, was a bit different. It wasn’t fully complete either, but I preferred the design of the diamonds and tools here. One thing I didn’t love, though, was the look of the ingots. And while most things were quite similar overall, some colours were noticeably brighter. For example, the mushrooms in front of my treehouse had a much more vivid, open red – definitely eye-catching. One thing I wasn’t a fan of was how some trees were just turned into blocky forms for no reason. The Acacia Tree above is a good example. But I did like the detailing in the centre of the trunk – shame about the leaves, really. Pravesh especially loved the Stones, particularly on the stairs leading to the castle entrance. I agreed, though I think a bit more randomisation would have made them perfect. Still, they looked great. As for the bookshelves – those were something else entirely. The yellows and reds really popped in that area, probably thanks to their brightness. Maybe not stunning, but certainly good-looking, and I liked them.  --- ---  --- ---  --- As time was running out, Pravesh suggested we head to the Nether – brilliant idea, honestly. The man has good instincts 🥲. We quickly noticed that not much had changed there either, apart from the colours being a touch darker/brighter. It’s hard to explain – you can tell something’s different, but can’t quite put your finger on what. Then I learned we could craft loads of things from gold! Naturally, we had to try it. While Pravesh made a lantern, I crafted a spear – mostly out of curiosity. As expected, being gold, its durability wasn’t great… but it looked straight out of Greek mythology. I loved it. The diamond block also caught our attention – beautiful colours. And the moon? Odd, but charming. I think that’s all I wanted to show you for now. Unfortunately, both packs still feel incomplete, which means there’s not too much to nit-pick. Still, credit where it’s due – making these things can’t be easy. Hopefully one day they’ll be finished, and I’ll have proper, glowing things to say about them. That’s all from me for now. See you later. Take care of yourself in advance, stay in health and love, and please remember that; ***You are the only one of you.*** 

Herkese merhabaaa!!! Umarım iyisinizdir ya da iyi olmaya çalışıyorsunuzdur. Ben iyi sayılırım. En azından olmaya çalışıyorum. Kulak çınlamam var ve nasıl geçireceğimi bilmiyorum. Uykularım kaçırıyor artık ama randevu beklemek dışında bir seçeneğim yok. Bugün içinde Pravesh bana Luanti'deki birkaç mod gösterdi. Birkaç derken 2 tane, kendi beğendiklerini bana da gösterdi. Bunlardan birisi "*Aephorus*", diğeri ise "*SimplePixel*". İkisinde de beğendiğim ve garip bulduğum şeyler var. Bunları sizlerle paylaşmak istiyorum.  --- İlk olarak denediğimiz mod pack "*Aephorus*"'tu. Genel olarak bu pack'i sevdim. Tek bir şey hariç. Oak Tree'nin soyulmadan görünüşü... Beni o kadar şaşırttı ki anlatamam size.  --- ---  --- Bilirsiniz bu ağaçevi yaparken genel olarak renk uyumuna ekstra dikkat etmiştim ve hâliyle de böyle bir pack ile karşılaşınca bir garip oldu. Yukarıda görebilirsiniz zaten. Bunun dışında ise buna bayıldım. Kitaplık, kütüphane/enchanment area harika görünüyordu. Bir de kaledeki Stone Brick'ler. Daha sonrasında Pravesh kendine baksana dedi. Ben onu merak ederken (bende herhangi bir değişiklik yoktu) o ise tam bir Italyan amcaya dönmüştü 😂 Atleti ve şortu ile birlikte beni oldukça güldürdü ve ne yalan söyleyeyim oldukça sevimli de buldum. Bıyık-sakal hariç bende bir problem yok 😂 Bu kadar gülmeme ve etrafı dolaşmamıza rağmen benim aklım hâlâ ağaçevin görüntüsündeydi. Neden Oak bu kadar grileşti? Ya da bence daha kötüsü tool'lar... Neden böyleler? Diğer her şeyi sevsem de bunları bir türlü sevemedim.  --- ---  --- ---  --- "*SimplePixel*"'da ise her şey biraz daha farklıydı. Yine yarım bir şekilde yapılmış bir pack'ti bu ama elmasın ve tool'ların şekli biraz daha iyiydi. Burada sevmediğim nadir şeylerden birisi Ingot'ların şekilleri oldu sanırım. Çoğu şey aynıydı zaten. Ah, bir de unutuyordum az kalsın, bazı renkler daha parlaktı. Melese ağaçevin önündeki mantarların kırmızı kısımları daha dikkat çekici, açık bir kırmızıydı. Bir de bazı ağaçların bir amaç olmadan blok hâline getirilmesini pek sevemedim. Mesela yukarıdaki Acacia Tree bunun için güzel bir örnek. Ama onda da ağacın orta kısmındaki detay çok hoşuma gitti. Keşke yapraklar daha farklı olsaymış. Pravesh özellikle Stone'ların görümünü sevdi. Özellikle de kale girişindeki merdivenlerde. Biraz daha randomize olsaydı çok daha güzel olabilirdi bence ama onu da çok beğendim. Kitaplık ise bambaşka bir konu. Sarı ve kırmızı renkler oldukça dikkat çekici oldu bu alanda. Sanırım parlaklıklarından kaynaklı olarak. Harika görünmüyor belki fakat güzel göründüğü ve benimde beğendiğim bir gerçek.  --- ---  --- ---  --- Zamanımız tükenirken Pravesh, Nether'a gitmeyi önerdi. Bence harika bir fikirdi yine. Akıllı adamın hâli başka oluyor arkadaşlar 🥲 Fark ettik ki burada da bir şey değişmemiş, sadece renkler biraz daha koyulaşmış/parlatılmış. Nasıl açıklasam bilemedim çünkü bir şeylerin farklı olduğunun farkındasınız ama adını koyamıyorsunuz gibi bir durumdaydım. Sonra öğrendim ki altından birçok şey yapabiliyormuşuz! Wow. Tabii hemen denemek gerekiyordu. Pravesh altından bir lantern yaparken ben merak ettiğim için bir spear yaptım. Tabii altından olduğu için dayanıklılığı oldukça düşüktü fakat aynı Yunan Mitolojisi tanrılarınınki gibiydi. BAYILDIM. Elmas bloğu da oldukça dikkatimizi çekti. Renkleri güzeldi bayağı. Ayrıca ay da komik ama güzel de görünüyordu. Sanırım size göstermek istediklerim bu kadar. Ne yazık ki iki pack de tamamlanmamış gibilerdi. Bu yüzden de aşırı dikkatli olmadan gözünüze takılacak şeylerin sayısı hâyli bir azdı. Yine de bu zor işi yaptıkları için yapanlara teşekkür ederim. Umarım bir gün bunlar tamamlanır ve bende iyi yorum yapabilirim bu işler hakkında. Bu yüzden benden şimdilik bu kadar. Sonra görüşmek üzere. Kendinize dikkat edin, sağlık ve sevgiyle kalın ve lütfen unutmayın ki; ***Bu dünyada sizden başka bir tane daha yok.***