What a Team! - Ne Takım Ama! [EN-TR]

Yes, another football post, just like the ones I've been doing lately. Because Galatasaray continues to be a team I really enjoy watching, and when I watch them, I want to write about it. Today, I'll share my thoughts on the Galatasaray-Karagümrük match that took place last Friday.  *This image is created by ChatGPT with my prompt* Galatasaray started the league season well in the first week, as I mentioned in my previous football post, and they’re continuing at full speed in the second week. This week, they scored three goals against Karagümrük in their first home game of the season and didn’t concede any. Karagümrük failed to capitalize on one clear goal-scoring opportunity, but I always consider such opportunities as if they had conceded a goal. If they had played against a slightly better team or if the player in that position had made a lucky shot, it would have been a goal, but would that goal have changed the course of the match? I don't think so. Because Galatasaray is very different from previous seasons. In previous seasons, we always saw a poor team in the first weeks. We would win the match with a lucky goal or suffer point losses like draws. What's different this season is that some players entered the season overly prepared and made a huge difference. Yes, we have a star like Osimhen, but the player who made the difference I'm talking about is Barış Alper Yılmaz. In the match I mentioned, he scored the first goal in an unexpected way, outmaneuvering his opponent in a one-on-one situation while the defender was in a very advantageous position. I was very surprised even while watching the match. He’s definitely not the most technically skilled player on the team, nor is he the best at first touch, but he’s the most hardworking and physically strongest player. That’s why I have great respect for him. I saw some reports on social media suggesting he might be sold this season. Even if an offer of 50 million euros—an amount no team could refuse—were to be made, I believe his position couldn’t be filled if Barış Alper Yılmaz were to leave, so I think it would be more appropriate to sell him at the end of the season.  [source](https://unsplash.com/photos/a-flag-hanging-from-a-ceiling-in-a-building-yLRhRXUOHPM) Another star of the match was Icardi. The striker, who hadn't played in almost a year, scored a goal in a very short time after coming on and reminded the fans how important he is. It was actually a very simple goal because he sent the ball into an almost empty net from Lucas Torreira's pass, but everyone was very happy when Icardi scored. He may be the most beloved footballer to have come to Turkey. When he's on form, he does the impossible from impossible places and leaves you in awe, and from what I've seen on social media, he acts as a glue for the team. He gets along well with all the players and motivates his teammates even when they're not playing. How could you not love such a footballer?  [source](https://unsplash.com/photos/a-couple-of-flags-that-are-on-a-pole-09ZAPkgNRqw) I don't like to make big predictions in the early weeks, but with a good goalkeeper transfer and some defensive reinforcements, Galatasaray looks like the biggest contender for the championship this season. In my opinion, their biggest rival, Fenerbahçe, lost points in their first league match, and their other rival, Beşiktaş, didn't play well in their match and barely won. Of course, the league is a long marathon, and we’ll see what happens together. Thank you very much for reading, I hope you enjoyed it. Don’t forget to share your thoughts with me in the comments. See you in the next post!  # TR Evet, son günlerde olduğu gibi bir futbol gönderisi daha. Çünkü Galatasaray gerçekten izlemekten keyif aldığım bir takım olmaya devam ediyor ve izleyince de bunun hakkında bir şeyler yazmak istiyorum. Bugün de geçtiğimiz Cuma oynanan Galatasaray-Karagümrük maçıyla ilgili düşüncelerimi paylaşacağım.  *Bu görsel ChatGPT tarafından benim promptum ile oluşturuldu* Galatasaray lige ilk hafta iyi başladı, bunu bir önceki futbol gönderimde söylemiştim ve ikinci hafta da tam gaz devam ediyorlar. Bu hafta sezonun ilk ev maçında Karagümrük takımına 3 gol attılar ve gol yemediler. Karagümrük 1 net gol pozisyonundan yararlanamadı ama ben böyle pozisyonları hep gol yenmiş gibi değerlendiriyorum. Biraz daha iyi bir takıma karşı oynanmış olsa ya da o pozisyondaki futbolcu şanslı bir vuruş yapsa gol olurdu ama o pozisyonun gol olması maçın gidişatını değiştirir miydi? Bence hayır. Çünkü Galatasaray diğer sezonlardan çok farklı. Bundan önceki sezonlarda hep ilk haftalarda kötü bir takım görürdük. Şans eseri atılan bir golle maç kazanılırdı ya da beraberlik gibi puan kayıpları yaşanırdı. Bu sezon farklı olan şey ise bazı futbolcuların sezona aşırı hazır girmiş olması ve çok büyük fark yaratması. Evet, Osimhen gibi bir yıldıza sahibiz ama bahsettiğim farkı yaratan futbolcu Barış Alper Yılmaz. Bahsettiğim maçta ilk golü hiç beklenmeyen bir şekilde defans oyuncusu çok avantajlıyken ikili mücadelede rakibini ekarte ederek attı. Maçı izlerken bile çok şaşırdım. Takımın en teknik oyuncusu olmadığı kesin, ilk kontrolü en iyi oyuncusu da değil ama en çok mücadele eden ve fizik gücü en yüksek oyuncusu. Bu yüzden ona büyük saygı duyuyorum. Bu sezon satılacağına dair sosyal medyada bazı haberler gördüm. 50 milyon euro gibi hiçbir takımın hayır diyemeyeceği bir teklif konuşulsa da Barış Alper Yılmaz ayrılırsa yerinin doldurulamayacağını düşünüyorum, bu yüzden sezon sonu satılmasını daha doğru buluyorum.  [source](https://unsplash.com/photos/a-flag-hanging-from-a-ceiling-in-a-building-yLRhRXUOHPM) Maçın bir diğer yıldızı Icardi oldu. Neredeyse 1 yıldır forma giymeyen golcü çıktığı maçta çok kısa bir süre içerisinde golünü attı ve taraftarlara ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Aslında çok basit bir goldü çünkü Lucas Torreira'nın pasında neredeyse boş kaleye topu gönderdi ama golü Icardi atınca herkes çok farklı sevindi. Türkiye'ye gelmiş ve taraftarlar tarafından en sevilen futbolcu olabilir. Gününde olduğunda çok imkansız yerlerden imkansız şeyler yapıp sizi kendine hayran bırakıyor ve sosyal medyada da gördüğüm kadarıyla takım için bir çimento görevi görüyor. Bütün futbolcularla arası iyi ve takım arkadaşlarını oynamadığında bile motive ediyor. Böyle bir futbolcuyu nasıl sevmezsiniz ki?  [source](https://unsplash.com/photos/a-couple-of-flags-that-are-on-a-pole-09ZAPkgNRqw) İlk haftalardan büyük konuşmayı sevmem ama iyi bir kaleci transferi ve bir de defans takviyesi ile Galatasaray bu sezon da şampiyonluğun en büyük adayı gibi görünüyor. Bana göre en büyük rakibi Fenerbahçe ligte oynadığı ilk maçta puan kaybetti ve diğer rakibi Beşiktaş da oynadığı maçta hiç iyi futbol oynamadı ve zar zor kazandı. Elbette lig uzun bir maraton, neler olacağını birlikte takip edeceğiz. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim, umarım beğenmişsinizdir. Yorumlarda düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayın. Bir sonraki gönderide görüşmek üzere!